SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

İHSAR VE CEZA-İ’S-SAYD

<< 858 >>

باب: إذا أحصر المعتمر.

1- Umre Yapan Kişi'nin Engellenmesi

 

حدثنا عبد الله بن يوسف: أخبرنا مالك، عن نافع: أن عبد الله ابن عمر رضي الله عنهما، حين خرج إلى مكة معتمرا في الفتنة، قال: إن صددت عن البيت صنعت كما صنعنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم. فأهل بعمرة، من أجل أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان أهل بعمرة عام الحديبية.

 

[-1806-] Nafi' şöyle demiştir: Abdullah İbn Ömer r.a. kargaşa döneminde Mekke'ye doğru yola çıktığında şöyle dedi: Kabe'ye ulaşmam engellenirse Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte yaptığımız gibi yapar, umre için telbiye getiririm. Çünkü Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de Hudeybiye antlaşmasının imzalandığı sene umre için telbiye getirmişti.

 

 

حدثنا عبد الله بن محمد بن أسماء: حدثنا جويرية، عن نافع: أن عبيد الله ابن عبد الله، وسالم بن عبد الله أخبراه: أنهما كلما عبد الله بن عمر رضي الله عنهما، ليالي نزل الجيش بابن الزبير، فقالا: لا يضرك أن لا تحج العام، وإنا نخاف أن يحال بينك وبين البيت، فقال: خرجنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم، فحال كفار قريش دون البيت، فنحر النبي صلى الله عليه وسلم هديه وحلق رأسه، وأشهدكم أني قد أوجبت العمرة إن شاء الله، أنطلق، فإن خلي بيني وبين البيت طفت، وإن حيل بيني وبينه فعلت كما فعل النبي صلى الله عليه وسلم وأنا معه، فأهل بالعمرة من ذي الحليفة، ثم سار ساعة، ثم قال: إنما شأنهما واحد، أشهدكم أني قد أوجبت حجة مع عمرتي، فلم يحل منهما حتى حل يوم النحر وأهدى، وكان يقول: لا يحل حتى يطوف طوافا واحدا يوم يدخل مكة.

 

[-1807-] Nafi' şöyle demiştir: Haccac'ın ordusu Abdullah İbn Zübeyr'le savaşmak üzere geldiğinde Abdullah İbn Ömer'in iki oğlu Ubeydullah ve Salim,babaları ile konuşarak şöyle dediler: "Bu yıl hac yapmamanın sana bir zararı olmaz. Biz Kabe'ye gitmene engel olunmasından korkarız".

 

İbn Ömer şöyle dedi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte (umre yapmak üzere Mekke'ye doğru) yola çıktık. Kureyş kafirleri Kabe'ye gitmemize engel oldular. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem hedy kurbanını kesti, saçlarını kazıttı.

 

Şahit olun ki ben de inşallah umre yapmaya niyet ediyorum. Gideceğim; şayet Kabe'ye gitmeme engel olunmazsa tavaf yapacağım. Şayet engel olunursa, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte olduğumda onun yaptığı gibi yapa­rım.

 

İbn Ömer, Zu'l-Huleyfe'de umre için telbiye getirdi. Sonra bir miktar ilerledikten sonra şöyle dedi: "Hac ile umrenin durumu aynıdır. Sizleri şahit tutarım ki ben umre ile birlikte hac İçin de telbiye getirdim". Bayram günü olup da kurban kesmedikçe bu ikisinin ihramından çıkmadı.

 

İbn Ömer şöyle söylerdi: "Kişi Mekke'ye girdiğinde bir tavaf yapmadıkça ihramdan çıkamaz".

 

 

حدثني موسى بن إسماعيل: حدثنا جويرية، عن نافع: أن بعض بني عبد الله قال له: لو أقمت، بهذا.

 

[-1808-] Nafi' şöyle demiştir: Abdülmuttalib oğulları'ndan bazıları İbn Ömer'e: "Burada kalsaydın" dediler.

 

 

حدثنا محمد قال: حدثنا يحيى بن صالح: حدثنا معاوية بن سلام: حدثنا يحيى بن أبي كثير، عن عكرمة قال: قال ابن عباس رضي الله عنهما: قد أحصر رسول الله صلى الله عليه وسلم، فحلق رأسه، وجامع نساءه، ونحر هديه، حتى اعتمر عاما قابلا.

 

[-1809-] İbn Abbas r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in umre yapması engellendi. Bunun üzerine saçlarını tıraş etti, eşleri ile birlikte oldu, hedy kurbanını kesti. Ertesi yıl umre yaptı.

 

 

AÇIKLAMA:     Buharî'nin bu konuda, "ihsar sebebiyle ihramdan çıkmak hac yapana özgü­dür. Umre yapan kişi ihsar sebebiyle ihramdan çıkamaz, Kabe'yi tavaf edinceye kadar ihramda kalmaya devam eder. Çünkü senenin tümünde umre yapılabile­ceğinden umrenin kaçmasından korkulmaz. Hac ise böyle değildir" görüşünü reddetmek istediği söylenmiştir. Söz konusu görüş İmam Malikten nakledilmiştir. Kadı İsmail bu görüşü desteklemek üzere sahih bir senetle Ebu Kılabe'den şunu rivayet etmiştir: Umre yapmak üzere yola çıktım. Devemden düştüm, ayağım kırıldı. İbn Abbas ve İbn Ömer'e haber göndererek durumumu sordum. Onlar şöyle dedi­ler: "Umrenin, hac gibi bir vakti yoktur. Kişi Kabe'ye ulaşıncaya dek ihramda kalmaya devam eder".

 

İbn Ömer "sizi şahit tutuyorum" sözü ile kendisine uymayı isteyenlere bunu öğretmek istemiştir. Yoksa bunu söylemek şart değildir.

 

"Şayet Kabe'ye gitmeme engel olunursa, umre ile ilgili amelleri yaparak ih­ramdan çıkarım": İbn Ömer'in bu sözü, "Hac ile umrenin durumu aynıdır" sözü­nü açıklamaktadır. Yani, engellenme durumunda ihramdan çıkma yahut bunun mümkün olması bakımından hac ile umre aynıdır.

 

 

Hadisten Çıkan Sonuçlar:

 

1- Hac veya umre yapmak isteyen kimsenin bunu yapmasına düşman engel olursa, kişi ihramdan çıkmaya niyet ederek ihramdan çıkabilir. Hedy kurbanını keser, saçını kazıtır yahut kısaltır.

 

3- Umre'yi hacca eklemek: Umre'ye haca eklemek caizdir. Bu, alimlerin çoğunluğunun görüşüdür. Ancak; a- Umre'nin hacca eklenebileceği görüşünde olanların çoğuna göre umre tavafına başlanmamış olması şarttır. b.- Hanefîlere göre tavafın dört şavtı tamamlanmadan önce olursa caizdir. c- Malikîlere göre ise tavaf tamamlanmadan önce olursa caizdir.

 

3- Kıran haccı yapan kişi tek bir tavaf ile yetinir. [Ayrıca bkz. 1640. hadis]

 

4- Kıran haccı yapan kişi hedy kurbanı keser.

5- Tehlikeli olmakla birlikte kişinin korkutucu durumdan salim olmayı umut ettiği bir yoldan hac ve umre yolculuğuna çıkılabilir. İbn Abdilber bu görüşü İleri sürmüş ve engellenme sebebiyle ihramdan çıkan kişiye ihramdan çıktığı ibadetin kazasının farz olmasını delil getirmiştir. Hadisten ilk anda anlaşılan da budur.

 

Alimlerin çoğunluğu bu durumda hac ve umrenin vacip olmadığını söyle­mişlerdir. Hanefîler de bu görüştedir.

 

İmam Ahmed'den iki rivayet vardır. Bu mesele ile ilgili iki görüş iki konu sonra gelecektir.